Merhaba, Eğitim, bireylerin potansiyellerini keşfetme yolculuğudur ve toplumların geleceğini şekillendiren en güçlü araçtır. İnsanlık tarihi boyunca, bilgi aktarımının ve öğrenmenin değeri, medeniyetlerin yükselişinde kritik bir rol oynamıştır. Ancak, eğitim yalnızca bir bilgi aktarımı sürecinden ibaret değildir; aynı zamanda bireyin kendini tanıması, topluma katkıda bulunması ve dünyaya anlam katması için bir

Saygıdeğer Okurlarımıza, İşimiz eğitim, gücümüz eğitim diyerek çıktığımız bu gönül yolculuğunda güçlerimizi birleştirerek hoş bir seda olmak istediğimiz “Gönülden Satırlara” kitabımızda yirmi sekiz kalemin sesini duyacağınız bir eserle sizlerle buluşmaya niyetlendik. Canım Türkiye’min farklı şehirlerinden eğitime gönül vermiş eğitimin yıldızları öğretmenlerimizle insan ruhunun çeşitliliğine ışık olmaya çalıştık. Bir nokta ile

Merhaba sevgili okurlar… Size okurlarım diyemem çünkü bu ilk kitabım ve belki bana bir şans vermek istediniz belki de tamamıyla kitabın özetini beğendiğiniz için bu kitabı aldınız. Ben Eda Balcı vaktimi sürekli düşünmeye harcarım. Bu kitapta tamamıyla benim kendi kafamın içindeki kurgu ve düşünce ve bunu paylaşmak istedim. On üç

Sahip olduğumuz tüm güzellikler doğada gizli. Buna duygu güzellikleri de dâhil… Bazen doğada buluyorum kendimi, eğer aradığım özümse buna doğada ulaşmam hiç de zor değil. Bazen bir güvercinde bulurum kendimi, küçücük ağzıyla topladığı dal parçalarından yavrularına ev inşa eden. Bir damla suyu, yumurtadan yeni çıkmış yavrusuna özenerek içiren. Kaybettiğimiz duyguları

Merhaba Değerli Okuyucu, Öğretmen deyince akla evvela gelen beceri, konuşma becerisi olmuştur her zaman. Öğretmen anlatır: Çocuğa anlatır, veliye anlatır, meslektaşına anlatır, idarecisine anlatır… Yetmez, evine gittiğinde de başka başka rolleri vardır onu bekleyen, devam eder anlatmaya. Öğretmenlik, ‘’eve iş götürmenin’’ sonunun gelmediği mesleklerin başında gelir belki de. Öğretmenin zihni

Değerli Okurlar, ‘Satır Harmanı’ sizleri, kelimelerin ahengine ortak olmaya davet ediyor. Bu kitap, yurdun dört bir yanından bir araya gelen öğretmenlerin kaleminden süzülen şiirlerin, öykülerin ve derlemelerin harmanlandığı bir eser. Farklı coğrafyalardan, farklı yüreklerden dökülen kelimeler, aynı gökyüzü altında buluşarak bir anlam denizi oluşturuyor. Bu satırlar, yalnızca kelimelerin yan yana

Ülkemizde sanat eğitimi faaliyetleri dikkate alındığında, kişisel teşebbüslerin dışında bir çok kurumun, çok ciddi bir şekilde üzerinde durduğu yadsınmaz bir gerçekliktir. Ancak yapılan bu çalışmaların yeterli olmadığı da bilinen bir gerçekliktir. Dolayısıyla ülkemizin doğal yapısı, ekonomik durumu ve sosyal faktörler dikkate alındığında en zor ve onurlu eğitim mücadelesini verecek olan

Eski kaynaklarda ESKİ İL olarak geçen Eskil’in ilk kurulduğu yer bugün GÂVUR ÖREN olarak bilinen ve Tuz Gölü’nün yakınında bulunan mevkiidir. Anadolu’da Selçuklu hâkimiyeti ile birlikte Sultan II. Kılıçarslan tarafından Eskil ve çevresine Türk boyları yerleştirilerek, bölge Türkleştirilmiştir. Selçuklular zamanında Eskil Karaman vilayetine bağlanmıştır. Eskil, Tuz gölünün güneyinde Aksaray iline

Saygıdeğer Okurlarımıza, Değerli arkadaşlar, bugün sizlere çok kıymetli bir kitap takdim etmek istiyorum. Bu eser, yalnızca bir edebiyat yolculuğu değil, farklı türlerin zengin ve birleştirici gücünü de gözler önüne seren bir çalışmadır. İçinde yer alan her bir yazı, kendine özgü bir bakış açısını yansıtırken, aynı zamanda farklı edebi formlar arasında

Merhabalar! Öhömm! Affedersiniz, gıcık tuttu. Kendimi tanıtayım. – Ben Koca Çınar. Yüzlerce yıl önce minik bir tohum olarak dikildim. Narin bir filiz olarak çıktım. Dünya büyük, ben ise küçücüktüm. Sonra fidan oldum. Burası 1500 ya da 1600’ler olmalı. Zamanla büyüdüm ve koca bir çınar oldum. Anne babalar küçükken yanı başımda