Yavuz Bahadıroğlu – Merhaba Söğüt

Tarih okumayı çok seviyorum ve tarih okunmasını son derece önemsiyorum. Kişi kendi tarihine yabancı olmamalı, sınav başarısı için değil, geçmişine hâkim olabilmek için tarih okumalı. Ülkemizde maalesef bu konuda ciddi bir sorun var. Ne yazık ki ülkemizde tarih yazarlığı siyasallaştırılmakta ve dahi kişiler ve olaylar ideolojik kaygılarla eğilip bükülmekte. Birçok yazarda gördüğüm esas kaygı bağcıyı dövmek, üzüme cılız bakış atan dahi yok. Gençlerimizin kendi tarihine bu kadar mesafeli olmasında, aynı olay ve kişiler hakkında zıt tarihi yorumların olmasının da etkili olduğunu düşünüyorum.

Gelgelelim, daha objektif bir tarih yazarı olan Yavuz Bahadıroğlu, “tarihi sevdiren adam” unvanını sonuna kadar hak ediyor. “Merhaba Söğüt” kitabı ile Kayı obasını son göç yeri olan Söğüt’e ulaştırıyor. Bu süreçte yaşananları eserinde ilmek ilmek dokuyor. Bahadıroğlu, tarihi olayları romanlaştırırken, esas gayeden uzaklaşmayarak, öyküsel bir anlatım kullanıyor. Bu da yazdığı tarihi metinleri daha okunur hale getiriyor. Unvanını bu yöntemine borçlu sanırım. Tarihi gençlerimize daha çok sevdirebilmek dileğiyle iyi okumalar diliyorum.

Kitap İncele