125. kez merhaba, Güzel yurdumun farklı yörelerinden bir araya gelerek ortaya koyduğumuz bu eserimizde yazının en güzel hâli olan şiirlerimizle, nesirlerimizle, çeşitli araştırma-derleme çalışmalarıyla karşınızdayız. Harflerin bir araya gelerek raks ettiği dizelerde sevgi, özlem ve umut duygularıyla hemhal olurken aynı zamanda kelimelerin bir araya gelip dizilerek güzelleşmesine şahit olacaksınız. Eserimizin

“Söz kulağa yazı uzağa gider.” Yazıya geçirilmeyen anılar, sözler unutulmaya yüz tutar, zamana boyun eğer. Nerede yazı, şiir varsa orada birikim vardır, iletişim bitmemiştir. Çoğu zaman hiç bilmediği bir yörede, tanımadığı insanların değerli emanetine sahip çıkarak imkân, şart tanımadan çalışan biz eğitimciler, şiir ve yazılarının aktarılabilmesi adına yola çıktık. “Kelimelerin

Duygu ve düşüncelerin özenle işlendiği, her bir dizeyle bir resim çizen ”ırmak yüklü” serüvendir, şiir ve öykü yazmak. “Gözyaşlarının gücü vardı eskiden” diyor Adnan Özer, “…ırmak yüklü adamlardık, tuz katarlarının ardınca giden Gölgemizde damlaların bıraktığı izlerden Açılırdı hayal, tuzun suda bukağısı çözülürken.“ ”Âlimin Kalemi”nden dökülen dizeler, hissettiklerinizi dile getirmenin gücünü

Değerli Okurlarımız, “Kalpten Kaleme” şiarıyla çıktığımız bu yolda, eserimizi duygudaş olacak yüreklerle buluşturmanın heyecanı içerisindeyiz. Yazarlarımız, bu satırlarda gönül bahçelerinden derlediği şiirler, anılar, öykülerle birlikte farklı alanlardan birçok çalışmalarıyla duygu dünyanıza dokunmayı amaçlamıştır. Bir tadımlık yaşantımızda, kitabımızın siz okurlarımızla buluşacak olması, şairin “Geriye bakınca başlar yalnızlık.” sözüne cevap niteliğindedir. Güneşle

İnsanoğlu var olduğu günden itibaren yaşamı anlama ve anlatma çabası içerisine girmiştir. Bunu da çeşitli yollarla ifade etmiştir. Duvarlara resimler çizerek başlayan bu süreç, tiyatro, heykel, müzik gibi çeşitli dallarda sürüp gitmiştir. Ta ki insanlık yazıyı icat edip, edebiyat denilen uçsuz bucaksız okyanusun kollarına kendini bırakana kadar. Sonu gelmeyen ve

Değerli Okurlarımız, Asırlık çınara dönüşen Cumhuriyetimizin öğretmenleri olarak sizler için farklı türlerden oluşan bir eser kaleme aldık. Güzel ülkemizin birbirinden kıymetli 29 şehrinden 29 eğitimci – yazar olarak eşsiz kültür mozaiğimizin birer rengi olarak karşınıza çıkma cesaretini damarlarımızdaki asil kanda bulduk. Kendimizi her ne kadar yüz yaşındaki çınarın yaprakları olarak

Yaşamın içinden diyerek kaleme aldığımız eserimizi Cumhuriyetimizin 100. Yılında sizlere sunmaktan onur duyarız. Yaşamın kendi başına bir anlamı yoktur.Ona anlamı veren yaşadıklarımızın bizde uyandırdığı duygu ve düşüncelerdir.Eserimizde yazarlarımız kendi anlam dünyalarını yazı şiir ve anılarla sizlere açarak duygu ve düşünce dünyanıza dokunmayı hedefledi.Sizleri hem duygulandırmayı hem de düşündürmeyi umut ediyoruz.

Bir düşünce ile doğdu her şey ve bir kavram… Üzerinde düşünülmesi gereken bir kavram ile. Adalet dedik. Baksan dillere pelesenk, baksan duymayan kulaklara bir çığlık. Hadi o zaman anlatın dedik. Okumaya ve yazmaya gönüllü on altı yürek baş koydular bu yola. Öyküler kurgulandı, yazıldı adaleti anlatan. Haksızlık olurdu bir yerlerde

Duygularımızın tercümanıdır kalemlerimiz, her birimizin duyguları kalemlerimize döküldü. Güzel ülkemizin çeşitli noktalarında görev yapan yazarlarımız, akıl ve gönül hazinesindekilerden bir buket sundu eserimizde. Her bir kelime tercüman oldu yürekten dökülenlere… ‘’Kasımpatı’’ yazarlarımızın emeklerini, bir araya getirerek siz değerli okuyucularımıza sunulmuş bir hazine. Sayfalar arasında gezinirken yazarlarımızın gönül heybesinden dökülen mürekkeplerin

Değerli Okurlarımız, Bu kitap, birçok duygunun, düşüncenin ve deneyimin bir araya geldiği bir yolculuktur. Şiir ve yazılarımızla sizlere farklı düşünceler sunmayı amaçladık. Bunları sizlerle paylaşmaktan da büyük mutluluk duyuyoruz. Şiirler, duyguların en saf haliyle ifade edildiği metinlerdir. İçinde bulunduğumuz dünyada yaşanan olaylar, insan ilişkileri, doğa ve aşk gibi birçok konuyu