İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendin bilmezsin Ya nice okumaktır Yunus Emre Diyen Yunus Emre gibi bizler de kişinin kendini tanıma yolculuğu olarak görüyoruz yazma eğilimini. Okumak kişinin kendisi okumasıdır yani kendisini, kimliğini ve varoluş nedenini bilmesidir. İnsanın alemi keşfetmesi kendini keşfetmesi ile mümkündür. İşte bu yüzden yazı

Değerli Okuyucular, İnsan inciyi denizden çıkarmayı bilmezse o; ha inci olmuş ha çakıl taşı, der Yusuf Has Hacip. İnsanın denizde bir zerre misali yaşadığı bu âlemde, şuan içinde bulunduğumuz zamana isimler takmak ile meşgul kimileri. İletişim çağı diyen de var elektronik çağı diyen de. Kimisi de bilgi çağı olarak adlandırmaktadır.

“Ne efsûnkâr imişsin âh ey didâr-ı hürriyet Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten” Namık KEMAL Şiir evrensel olup, tüm olay ve olguları ile birlikte kısa ama net bir şekilde anlatma, tarif etme biçimidir. Bilimsel, kültürel ve sosyal olanı anlatmak, anlatabilme kaygısı her zaman üzerimizde, gönlümüzde bir toplumsal sorumluluk, bilinç olarak

Kıymetli Kitap Dostları, Bu kitap, “Umutsuz kaldım diye akmasın gözünden yaşlar. Çünkü umut, umutsuzlukların yaşandığı anda başlar.” sözünün izinde, kışın bitimiyle baharı, hayatı rengarenk umutlarla, düşüncelerle, duygularla karşılama arzusu olanlara adanmıştır. Baharın gelmesiyle, doğanın canlanmasıyla vatanı bin bir çeşit renkli çiçeklerle cennete çeviren ağaçlar misali, 22 farklı gönülde heyecanla doğan

158. kez Merhaba, Güzel yurdumun farklı yörelerinden bir araya gelerek ortaya koyduğumuz bu eserimizde yazının en güzel hâli olan şiirlerimizle, nesirlerimizle, çeşitli araştırma-derleme çalışmalarımızla karşınızdayız. Harflerin bir araya gelerek raks ettiği dizelerde sevgi, özlem ve umut duygularıyla hemhal olurken aynı zamanda kelimelerin bir araya gelip dizilerek güzelleşmesine şahit olacaksınız. Eserimizin

“Biri çıkmış gibi boş bir mezardan, Ortalıkta ölüm sessizliği var” Sezai Karakoç’un da ifade ettiği gibi tüm dünyada hüküm süren bir “ölüm sessizliği” gölgesinde zuhur etti bu eser. Bu nedenle evvela adanması gereken birileri varsa bu eserin, yeryüzünde zulme uğramış olanlara adanmıştır. “Hatıra Kalemler”, farklı şehirlerde görev yapan eğitim neferlerinin

“Şüphesiz ki kâfir olan ve zulmedenleri, Allah bağışlayacak ve onları bir yola hidayet edecek değildir. (4/Nisâ 168).” Kur’ân-ı Kerîm’de yirmi âyette zulüm kelimesi, 269 defa da türevleri yer alır. 200’den fazla yerde zulüm kavramı “küfür, şirk” veya “Allah’ın hükümlerini çiğneme, günah işleme”, yirmiyi aşkın âyette “beşerî ilişkilerde haksızlığa sapma” anlamında

156. kez Merhaba, Güzel yurdumun farklı yörelerinden bir araya gelerek ortaya koyduğumuz bu eserimizde yazının en güzel hâli olan şiirlerimizle, nesirlerimizle, çeşitli araştırma – derleme çalışmalarımızla karşınızdayız. Harflerin bir araya gelerek raks ettiği dizelerde sevgi, özlem ve umut duygularıyla hemhal olurken aynı zamanda kelimelerin bir araya gelip dizilerek güzelleşmesine şahit

Sevgili Okuyucular, Bu kitap, sözlerin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkmak isteyen herkese adanmıştır. İnsanın zihnindeki en güçlü izler, kelimelerin edasıyla belirir. Sözler, zamanın ötesine geçerken, yüzyıllar boyunca insanların düşüncelerini, duygularını ve deneyimlerini de yansıtmıştır. “Sözlerin İzinde”, yaşamın labirentlerinde dolaşırken, içsel yolculuğunuzu derinleştirecek rehberlik sunmayı amaçlar. Bu kitap, farklı zamanlardan ve

Değerli okurlarımız, Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” düsturundan yola çıkarak gelecek nesillere hoş bir anı bırakmak gayesi ile toplandık. İyi insan yetiştirmek amacıyla yürüdüğümüz bu yolda duyduğumuz heyecanı, yaşadığımız tecrübeleri, yolumuza çıkan engelleri, yetiştirdiğimiz güzel fidanları dizelere dökmeye çalıştık. Öğretmenler; sadece yaşanılan zamana değil geleceğe de