Dünya, hastalık, kötülük, savaş gibi birçok sıkıntı ile karşı karşıya iken en çok ihtiyaç duyulan şeydir paylaşmak… Güzel olanı tebessüm ettirebilmek için, kötü olanı ise dertleşmek için döktük kelimelere. Bu kitapta yaşı küçük, duyguları coşkulu ve içten, duyarlılıkları yüksek gençlerle tanışacaksınız. Her okuduğunuz kelimede hayallerimizi, duygularımızı, düşüncelerimizi hissedecek, öğreneceksiniz. Okudukça

Yeniden merhaba, Güzel yurdumun farklı yörelerinden bir araya gelerek ortaya koyduğumuz bu eserimizde yazının en güzel hâli olan şiirlerimizle, nesirlerimizle, çeşitli araştırma-derleme çalışmalarımızla karşınızdayız. Harflerin bir araya gelerek raks ettiği dizelerde sevgi, özlem ve umut duygularıyla hemhâl olurken aynı zamanda kelimelerin bir araya gelip dizilerek güzelleşmesine şahit olacaksınız. Eserimizin meydana

“Eğitim, refah anında bir süs, felaket sırasında bir sığınaktır.” Aristoteles Bazı yollar vardır; insanın önüne öylece serilir. Çoğu insan da kendisine sunulan bu güzergâhta, alışılmışın güveniyle ve bilindik adımlarla yürür. Ama bir de farklı yürüyenler vardır… Hazır yolların huzuruna değil, keşfedilmemiş patikaların çağrısına kulak verenler. Gördüğünü yinelemek yerine yeniyi kuran,

Yeniden merhaba, Güzel yurdumun farklı yörelerinden bir araya gelerek ortaya koyduğumuz bu eserimizde yazının en güzel hâli olan şiirlerimizle, nesirlerimizle, çeşitli araştırma-derleme çalışmalarımızla karşınızdayız. Harflerin bir araya gelerek raks ettiği dizelerde sevgi, özlem ve umut duygularıyla hemhâl olurken aynı zamanda kelimelerin bir araya gelip dizilerek güzelleşmesine şahit olacaksınız. Eserimizin meydana

Mektup gönülden gönüle kurulan sessiz bir köprü, alana göz aydınlığı, gönderene heyecanlı bir bekleyiş, bir nefestir. Mektup, insanın iç dünyasının en mahrem aynasıdır. Umudu, hasreti, yalnızlığı, gözyaşını, müjdeli bir haberi paylaşmak, muhabbet bağına girmektir. Yazının icadıyla kimi zaman bir güvercinin ayağına bağlanıp kanatlandı muhatabına, kimi zaman bir şişenin içinde deniz

Yeniden merhaba, Güzel yurdumun farklı yörelerinden bir araya gelerek ortaya koyduğumuz bu eserimizde çocuklarımıza yönelik hikaye- masal çalışmalarımızla karşınızdayız. Bu çalışmamızda; Banu Öğretmenin köy hikayesini, Cengiz Öğretmenin kahramanlık modu hikayesini, Çisil Öğretmenin Sardes’te yaşayan Lidas’ın keşif yolculuğu hikayesini Emine Öğretmenin gözüyle , Mirayın Motifli Anısını, Leyla Öğretmenin Minişinin hikayesini, Murat

Kitabımız, insanların kalbinde yer etmiş, unutulmaz izleri ve çocukların yaşamına yön veren ilk dokunuşları anlatıyor. Her sayfasında, bir çocuğun gözünden insan sevgisi, öğretmenine olan özlemi, emeğin değeri ve eğitimin muhteşem gücü hissediliyor. Ahde vefayı yüreğinin en derininde hisseden eğitimci yazarlarımızın kaleminden çıkan bu hatıralar, sadece unutulmayanlara duyulan minneti değil; aynı

Yeniden merhaba, Güzel yurdumun farklı yörelerinden sanal ortamda bir araya gelen birbirinden kıymetli eğitimci yazarlarımızla öğretmen anıları serimizin 13. sünü ortaya koyduk. Bu çalışmamızda; Adil Öğretmenin ilk görev yeri izlenimlerini, Ayşe Öğretmenin öğrencisi Emir’in tespitlerini, Hasan Öğretmenin ÇIMI’sını, Aybüke Öğretmenin kendisi için çeviri yapan öğrencilerini, İsmail Öğretmenin köy okulunda yaşadıklarını,

Her sonbahar bir başlangıçtır aslında. Dökülen yapraklarla birlikte, yüreklerimizde biriken sözcükler de satırlara dökülür. Bu kitap da yüreğiyle yazan öğretmenlerin kaleminden dökülen mevsimlik bir esinti: Eylül Esintisi. Farklı şehirlerden, farklı yaşamlardan ama aynı yürekten ilham alarak bir araya gelen bizler, sadece okullarımızla sınırlı kalmadık. Kalemle düşündük, kelimelerle büyüdük, şiirle soluklandık.

Değerli Dostlar, İlkbaharın kelimeleri mi, huzur ve sevinç verir, yoksa sonbaharın hüzünlü kelimeleri mi? Kışın ayazında yazılan şiirler mi gönülleri ısıtır, yoksa bir tutam serinlik Temmuz şiirlerinde midir? Mevsimler aylar günler kovalarken birbirini, duygular dile gelir “Mevsimsiz Satırlar” ile. Farklı coğrafyalardan farklı eğitimci kalemlerin kelimeleri ile oluşan satırlar bir araya