Medeniyeti yüzlerce binlerce yıl önceye dayanan milletlerin kültürel birikimleri kendini yazılı metinlerde, tarihi eserlerde, sözlü edebiyatta ortaya çıkarır. Nitekim yapılan kazılarda ve anlatılarda ortaya çıkan medeniyetlerde Türklere ait izler günümüze ulaşmaktadır. Yine binlerce yıl tarihi olan Çin kaynaklarında Türklerden bahsetmektedir.
Var olan bu geniş kültürel birikim Türk tarihinin ve edebiyatının ana temalarını oluşturur. Türklerin yüzyıllar içinde yer değiştirmeleri, göçleri savaşları Türk edebiyatında karşımıza destanlar, efsaneler, siyasetnameler, halk hikayeleri, sagu ve savlar olarak çıkmaktadır.
İlk yazılı metinleri 7. yüzyıllarda ortaya çıkmış ve bu metinlerdeki işlenmiş dilin gelişim düzeyi incelendiğinde mecazlar, savlar, deyimler ve kalıp ifadelerin varlığı görüldüğünde ilerleyen yıllarda Türk edebiyatının temelini oluşturacağı anlaşılmıştır.
Türk yazınının temelini oluşturan Çoyren Yazıtları, Orhun Kitabeleri, Divan-ı Lugat-it Türk, Seyehatname gibi eserlerin varlığı halk arasında da sözlü edebiyatın oluşumuna ön ayak olmuştur. Türk yaşamını, toplumun değerlerini, örf adetleri, inançlarını halk sözlü edebiyatla ortaya koydu.
Mitoloji; bir din veya bir halkın kültüründe tanrılar, kahramanları, evren ve insanın yaşamına dair, değerleri anlatan, efsanelerin doğuşlarını, anlamlarını yorumlayıp inceleyen, kahramanlıklarını ve mucizelerini ele alan alandır.
Türkçe sözlükte “Mitleri, doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilim… Tarih öncesi tanrılarının efsanevi serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri, bütünü esatir.” şeklinde karşımıza çıkar.
Eski Yunan’da ise “Geçmişte söylenenlerin tekrar edilmesi” anlamında kullanılmaktadır.
Türk mitolojisinin temelinde de destanlar ve efsaneler yer almaktadır. Yunanlar mitolojilerine çok tanrılı inançlarını taşırken tek tanrı inancı olan Türkler daha çok kahramanlıklarını, aşklarını ve mucizelerini taşımıştır.
Bu eserde Türk destanlarını ve zaman içinde geçirmiş olduğu süreci inceleme fırsatı bulacaksınız. Türklerin savaşçı ve göçebe bir millet olmasının yansıması kendini Türk destanlarında göstermiştir. Sosyolojik değişimler de destanların anlatımına ve konusuna etki etmiştir. Bu bakımdan destanlar İslamiyet öncesi ve İslamiyet sonrası şeklinde iki grup olarak karşımıza çıkıyor.
Destanlar incelenirken ve yazıya aktarılırken karşılaşılan en büyük sorun yüzlerce yıl önce kullanılan dilin günümüz diline çevrilmesi ve destanın tam metnine ulaşma şeklinde oldu. Sözlü edebiyat ürünü olan destanlar özellikle komşu devlet kaynaklarından edinildiği kadarına dayanırken, eksik olan ya da Türkçeye çevrilirken anlaşılamayan bölümler halk arasında tamamlanmış ve gelecek nesillere öyle aktarılmış olabilir. Biz de bu eserde bazı destanların günümüz metnine çevrilmiş bölümlerine, bazı destanların manzum şekline, bazı destanların ise özet haline veya kısaltılmış şekline ulaşabildik. Farklı ülke kaynaklarında aynı destanın iki farklı versiyonu var ise onları da eklemeye özen gösterdik.
Eserin oluşması vesilesi ile eğitim hayatım boyunca destek olan değerli annem Ayşe ÇALIK’a, babam Hasan ÇALIK’a ve sevgili eşim Seval ÇALIK’a teşekkürlerimi sunuyorum.
Eserin oluşum aşamasında katkılarını esirgemeyen sevgili yazar ve araştırmacı arkadaşlarıma da sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Muhammet ÇALIK
Bu Kitapta Yer Alan Kalemlerimiz
Ali İŞYAPAN
Gözde TÜRKMEN
Muhammet ÇALIK
Seval ÇALIK
Mustafa Bayer
Ayşegül ASLANTÜRK ALKAN
Cihan PINAR
Harun FATSAL
Ebru EROL SİVRİKAYA
Eyyüp YILDIRIM
Şennur BEYSE
Huriye POLATOĞLU
Büşra PAKSUZ
Mustafa Burak HABİBOĞLU
Neslihan HABİBOĞLU
Özge ZENGİN ALAN
Mehmet Hanifi ALTIN
Muhammet İLERİ
Yayın Tarihi | 2024-12-05 |
Baskı Sayısı | 1. Baskı |
Dil | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 150 |
Cilt Tipi | Amerikan Cilt |
Kâğıt Cinsi | 70 gr Enzo |
Boyut | 13,5 x 21 cm |
Tür | Araştırma |
Kitabımızın İlk Sayfalarını Aşağıdaki Dosyadan Okuyabilirsiniz