Mihail Bulgakov – Ölümcül Yumurtalar

Sovyet yazar Mihail Bulgakov, yaşadığı döneme dair yazdığı eleştirel eserlerle tanınmaktadır. Hatta Sovyet rejimini eleştirdiği eserleri, zaman zaman başına iş açar. Örneğin, son derece ağır bir siyasi eleştiri niteliğinde bulunan “Köpek Kalbi” eseri ile şahsına yönelik olumsuz görüşler artar. Bir süre sonra da eserlerinin yayınlanması yasaklanır. Ülke dışına çıkma isteğinde bulunur ancak bu isteği Stalin tarafından reddedilir.

Bulgakov’un “Ölümcül Yumurtalar” eseri, rejime yönelik bir eleştiri niteliğindedir. Bilimsel çalışmaların ideolojik olarak desteklendiği 1928 yılı Rusya’sında bir bilim insanı bir ışın keşfeder. Bu ışın canlıların daha hızlı olgunlaşmasını ve çoğalmasını sağlar. Kurbağalar üzerinde yapılan deneyler başarılı sonuçlar verir. Tam da bu sırada ülkede bir tavuk hastalığı patlak verir ve ülkedeki tüm tavuklar ölür veya öldürülür. Yurtdışından yeni yumurtalar getirtilir. Bilim insanının bulduğu bu ışın, devlet eliyle bu yumurtalar üzerinde kullanılır. Oysa yurtdışından tavuk yumurtası yerine yanlışlıkla yılan, deve kuşu ve timsah gibi yumurtalar gönderilmiştir. Işın sayesinde devasa boyutlara ulaşan bu canlılar ülke çapında bir krize ve binlerce insanın ölümüne neden olur.

Öykünün kurgusunda “bir aceleye getirilmişlik” görünüşü var. Çünkü bütün olaylar, yanlış yumurtaların gönderilmesi ile patlak verir. Bu yumurtaların tavuk yumurtası olmadığı nasıl anlaşılmaz? Ya tavuk yumurtası gelmiş olsaydı ülkedeki tavuk krizi çözülebilir miydi? Bu kadar basit bir durumun tüm olay örgüsünü değiştirmiş olması bana saçma geldi. Daha çapraşık ve girift bir olay örgüsü yazılabilirdi.

Ayrıca ışını keşfeden bilim insanına bir başka bilim insanı yardım etmiş ve ışın düzeneğini bu kişi kurmuştu. Oysa öykünün sonunda aynı kişi tek başına bu düzeneği kuramıyordu. Bu da bana basite indirgenmiş bir durum olarak geldi.

Son olarak, askeriye tarafından dahi kontrol altına alınamayan olaylar, bir anda, tarihte meydana gelen en ciddi soğuklar sebebiyle son buluyor. Yani eseri bitirmek için bu kadar basit bir olay kullanılması bana doğru gelmiyor. Ülke çapında bir kriz var, bilimsel bir çalışma ortalığı kasıp kavuruyor, olağanüstü hal var, askeriyenin tüm komuta kademeleri olayı çözemiyor ama bir anda tarihte eşi görülmemiş bir ayaz tüm olayları çözüyor. Çok basit…

Eserdeki bu gibi basit ama olay örgüsünü keskin virajlarla yönlendiren kurgular yerine daha karmaşık bir metin ile eser çok daha ileri noktalara taşınabilirdi. Tüm bunlarla birlikte, Bulgakov’a bu güzel eseri için çok teşekkür ediyorum.

Kitap İncele