Cumhuriyet zamanlarında, 2000’li yıllara kadar yaşamış olan, bulundukları yerden hicret eden çok güzel bir Âlim şahsiyet; Ali Ulvi Kurucu. Kitapta Ali Ulvi Kurucu hocamızın hatıralarından bahsediyor ama bana kalırsa hatıradan öte şeyler. Yaşına rağmen o kadar güzel ve detaylı anlatıyor ki şaşırmamak elde değil.

Kitapta sadece kendi hatıraları yok aslında ondan daha fazla Ali Ulvi hocamızın görüştüğü Âlim insanlardan da çok fazla bahsediyor. Son Şeyhülislâm Mustafa Sabri efendiyi ben bu kitapta çok detaylı öğrendim. Kitapta geçen şahsiyetlere hayran oluyorsunuz. Hepsi çok mübarek zatlar. Ve bu kimseler Cumhuriyet zamanına denk geldiklerinden başlarına gelmeyen kalmıyor. O acıklı manzarayı da çok güzel aktarıyor, Ali Ulvi Kurucu. Mısır’daki, Kahire’deki Âlimlerimizin hilafetin kalkmasından sonra ağlamaları, “bunları bize Allah imtihan olarak gönderdi”, demeleri, çok etkileyici gerçekten. Ümmet birliğini görüyorsunuz.

Ali Ulvi Kurucu deyince aklıma Peygamber aşığı güzel insan geliyor. Onun efendimizi anlatışı bile başka gerçekten. Şu anda da kabri O Sevgilinin (sav) yanında… Kitapta geçen bazı şahsiyetler; Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi, Zahid El Kevseri, Mehmet Akif, Hasan El Benna, Seyyid Kutup, Filistin müftüsü Emin El Hüseyni…

Bu tür hatıratları önemli görüyorum. Bize aslımızı hatırlatan, önemli kişileri tanıtan, onlardan dersler almamızı sağlayan eserler. Muhakkak okuyun dostlar.