Marguerite Yourcenar – Doğu Öyküleri

Fransız Akademisi’ne (Académie Française) kabul edilen ilk kadın yazar olan Marguerite Yourcenar, daha çok öykü ve deneme yazıları ile bilinir. Uzun yıllar göçebe yazar olarak yaşayan Yourcenar, ikinci dünya savaşından sonra Amerika’ya yerleşir. Eserlerinde göçebe olduğu dönemdeki hayatında elde ettiği notlar önemli bir yer tutar. Gözlem yeteneğini, usta bir yazarlık ile eserlerine aktaran Yourcenar, kimi zaman bir kilisenin anısını, kimi zamansa dinlediği masalları ve mitolojileri eserlerinde yaşatır. 1938 yılında yayınlanan “Doğu Öyküleri” eserinde Yourcenar, konu bağlamı birbirinden farklı on öyküsüne yer verir.

Eserde öyküler masal, mitoloji ve gerçek hayat üçgeninde geçer. Öyküler; Çin kıssası, Yunan hurafesi, Hindu mitolojisi ve bir Sırp baladı gibi birbirinden farklı kültürlerin birbirinden farklı yazılı ve sözel edebi kaynaklarından köken alır. Bu da Yourcenar’ın göçebe yaşadığı dönemde birçok insan ile diyalog kurduğunu ve bol miktarda edebi malzeme biriktirdiğini gösterir. İsmini vermeyeceğim genç bir yazar şöyle demişti: “yazarlar sokaktaki insanlardan beslenir, yazarlar için insanlar önemli bir edebi kaynaktır”. Yourcenar’ın öykülerinde bunu görmek genç yazarımızı ispatlıyor. Belki de “hayatımı yazsam roman olur” sözü insanların geçmişlerine duydukları arabesk bir yakınmadan ziyade son derece bilimsel edebi bir tespittir. Kim bilir…

Kitap İncele