Kazuo Ishiguro – Beni Asla Bırakma

2017 Nobel ödüllü yazar Kazuo Ishiguro’nun “Beni Asla Bırakma” eseri bir kurgu harikası olarak değerlendirilebilir. Kurgunun ilgi çekiciliği ve çok yönlü karakter ve mekân tasviri ile birlikte, eserin sade ve “zorlayıcı olmayan” dili, esere ciddi bir akışkanlık kazandırıyor. Başlarda “kolaylıkla yazılabilirmiş” hissi uyandıran eser, okundukça yazılabilme zorluğunu gözler önüne seriyor. “Beni Asla Bırakma” eserinde günü geldiğinde organlarını zorunlu bir şekilde bağışlamak üzere yetiştirilen klon çocukların hayatı anlatılıyor. Özel okullarda bir amaç uğruna yetiştirildiği düşüncesi aşılanan bu çocuklar, henüz orta yaşlarındayken organlarını bağışlayıp öleceklerini biliyorlar. Kaçınılmaz mutsuz sonu kabullenen çocuklar yine de hayata adapte olmaya ve bu kaçınılmaz amaç ile kendilerini değerli hissetmeye çalışıyorlar. Oysa bu bağışlanan organları sevdikleri için kullanan diğer insanlar, klon bireylere insan değillermiş gibi davranırlar.

Kazuo Ishiguro bu eseriyle, mutsuz ve hayatından memnun olmayan bireylerin kaçınılmaz sona rağmen hayata tutunmalarına değiniyor. Her şeye rağmen yaşama mücadelesi bu devinime bir anlam kazandırıyor. Ayrıca Ishiguro, toplumsal katmanın en alt tabakasında bulunan ve tüm diğer insanların hayatı için gerekli olan bireylerin, buna rağmen toplumdan dışlanmasına trajik bir şekilde göndermede bulunuyor. Oysa toplumsal barış ve huzur için çok daha genelleyici bir adalet ve eşitlik uygulamasına ihtiyaç var. Ve ne kadar kötü giderse gitsin hayatın içinde, kendi değerli yansımamızı bulmamız gerekiyor. Sorgulayıcı ve edebi zevki yüksek bu eseri okuyan arkadaşlarım yorum yazabilirse çok sevinirim.

Kitap İncele