Site icon Kitapİncele.NET

İsmail Saymaz – Kimsesizler Cumhuriyeti

Gazeteci – yazar İsmail Saymaz, yakın dönem siyasi, politik ve dini olaylar başta olmak üzere Türkiye için önemli meselelerde sesini avazı çıktığı kadar çıkaran bir isim. Muhafazakâr kesimden kimileri, İsmail Saymaz için “karşı mahalleden” tabirini kullanır. Oysa Saymaz’ın şahsi fikirleri ile değil, söyledikleri ile değerlendirilmesi gerekir. Zira Saymaz’ın söyledikleri, yabana atılamayacak kadar önemlidir.

Saymaz, “Kimsesizler Cumhuriyeti” eserinde, öğrenci yurtlarında meydana gelen hazin olayları inceliyor. Yangın, taciz, tecavüz gibi bu olayların bir kısmı, bir dönem ülke gündemini sarsmış ancak sonradan “planlı bir şekilde” gündemden düşürülmüş olaylar. Eserdeki bir olayda, ihmal sonucu çıkan ve yine ihmal sonucu uygun şekilde kontrol edilemeyen yangın sonucunda ölen çocuklar, aylarca ve hatta bazıları yıllarca taciz ve tecavüze uğrayan erkek çocuklar, uygunsuz şartlarda çalıştırılan öğrenciler yer alıyor.

Saymaz’ın anlattığı bu olayların ortak özelliklerini ifade etmekte yarar var. Olayların çoğu, bir tarikat veya cemaatin yurdunda/evinde gerçekleşiyor. Dinini öğrensin, eğitimine destek olunsun diye teslim edilen çocukların canına ve namusuna kast ediliyor. Olayların gerçekleştiği mekânların çoğu kaçak yurt konumunda. Kimileri ise sahte/yetersiz denetimler sayesinde faal kalmaya devam ediyor. Çocukların hepsi darlı gelirli ailelere mensup. Yani aileler, kimisi ücretsiz olan bu yurtlara, çocuklarını göndermeye muhtaç kalmış. Tüm olayların ardından suç bir iki kişiye kalırken, olayın arkasındaki tarikat/cemaat olaydan etkilenmiyor. Bir şekilde korunuyorlar. Olaylar hızlı bir şekilde kapatılmaya çalışılıyor. Tüm bu ortak özellikler üzerine iyi düşünmek gerekiyor.

Ebeveynlerin, çocuklarının Kuran okumayı, namaz kılmayı, İslam tarihini öğrenmelerini istemeleri doğal. Ancak bunun yöntemi bence biraz yanlış. Bütün tarikat ve cemaatler, vakıf/dernek statüsüne alınmalı. Dini eğitimleri, yöntemleri, gelir giderleri, para akışları ciddi bir şekilde kontrol edilmeli. Yönetmeliğe uygun olmayan yurtlar, hangi tarikat veya cemaate ait olursa olsun kapatılmalı. Hepsine eşit davranılmalı. Eğitim hizmeti tarikat ve cemaatlere devredilmemeli. Milli Eğitim Bakanlığı lise sona kadar tüm öğrencilere ücretsiz eğitimle birlikte barınma hizmeti vermeli. Tarikat ve cemaatlere bağlı mevcut tüm yurtlar Milli Eğitim Bakanlığına teslim edilmeli. Denetimler daha sıkı, cezalar daha caydırıcı olmalı. Üzücü olayların sebebi kişiler asla korunmamalı.

Burada bir parantez açmak gerekiyor. Ülkemizde çok sayıda tarikat ve cemaat var. Kiminin basın açıklaması yapmasına bile müsaade edilmezken, kiminin taciz/tecavüz davaları örtbas ediliyor. Bunun önüne geçmek gerekiyor. Tarikat ve cemaatler kesinlikle apolitik olmalı. Hiçbir siyasi partinin lehine veya aleyhine açıklama yapmamalı. Tarikat ve cemaatler oy deposu olarak görülmemeli. Tüm tarikat ve cemaatlere devlet tarafından eşit davranılmalı. Bunlar olmadığı müddetçe, eserde yer alan hazin olaylar, maalesef yaşanmaya devam eder…

Kitap İncele

Exit mobile version