Dr. M. Şerafeddin Kalay, eserleri ile İslam tarihini sevdiren, İslam tarihindeki önemli kişilere ve olaylara daha geniş pencereden bakarak vicdan ve hak perspektifini koruyan bir isim. Çalışmaları son derece değerli olup her evde bulunması ve okunması gerekir.
Münafıkların yönlendirmesi ve fitnesi, Müslümanların bazı hataları ve Allah’ın da takdiri ile İslam tarihinde bazı üzücü olaylar yaşanmıştır. Bu olaylar çeşitli çevreler tarafından bazı yanlara çekilerek, hem yaşandıkları dönemde hem de günümüzde önü alınmaz acı hadiselerin yaşanmasına sebep olmuştur.
“Sahralarda Esen Boz Bulanık Fırtına”, Hz. Osman’ın şehit edilmesi ile Cemel vakası arasında yaşanan olayları anlatıyor. İslam tarihinin erken döneminde yaşanan bu iki elim hadise, maalesef bugün dahi yürekleri yakıyor ve çeşitli fitne grupları tarafından İslam’a zarar vermek adına kullanılıyor.
En baştan şunu söylemek ve kabullenmek lazım ki Allah’ın takdirine göre, peygamberler dışında herkes hata yapabilir. Allah sadece peygamberlerin hata yapmasının önüne geçmiştir. Hz. Osman’ın şehit edilmesi ve sonrasında gelişen Cemel vakası çeşitli hataların sonuçlarıdır. Ancak bu hataları İslam ile özdeşleştirmek ve bu hataları kullanarak Müslümanları çeşitli fırkalara, parçalara ayırarak güçten düşürmek doğru değildir.
Tüm bu hadiselere vicdan perspektifinden bakmak lazım. Her şeyden öte Hz. Osman, Hz. Ali, Talha bin Ubeydullah, Zübeyir bin Avvam ve Hz. Ayşe gibi mümtaz şahsiyetler hakkında konuşurken edep ve hayâ perdesini yırtmamak, vicdan terazisinden şaşmamak lazım. Onları eleştirdiğimiz kadar kendimizi de eleştirmemiz gerektiğini unutmamak lazım. Bahsettiğim sahabelerin dördünün hayatta iken Allah tarafından cennetle müjdelenen on kişi arasında olduklarını, Hz. Ayşe’nin de Peygamberimiz’in (sav) eşi olduğunu unutmamak lazım. Onları eleştiren her esere şüpheyle bakmalı, eleştirinin amacının doğruyu bulmak mı, yoksa bu kişiler ve yaşanan olayları kullanarak İslam’a zarar vermek mi olduğu iyi anlaşılmalı.
Son olarak şunu ifade etmek isterim. Bazı kişiler, on tane doğru arasına bir yalan karıştırarak konuşurlar. Bu tarz kişilerin amacı, muhatabına o yalanı dayatmak ve muhatabını o yalana inandırmaktır. Bunun için de on doğru arasına çaktırmadan bir yalan koyarak konuşurlar, yazarlar. Bu sebeple Müslüman insan uyanık olmalı. Allah’ı, İslam’ı, Peygamber’i (sav), sahabeleri ve Müslümanları hedef alan bir söz duyduğunda, bir yazı okuduğunda şüphe kılıcı ile o sözü ve yazıyı biçebilmeli. Her şeyden öte ilk emir gereği çok çok okumalı…