Kitap bizi bambaşka diyarlara yolcuğa çıkaran bir seyahat gemisi gibidir. İnsan her bir sayfasında kendine yeni bir kapı aralar, farklı bakış açısı geliştirir. Ufki gelişim sağlar. Çok küçük yaşlarda kazanılan bu alışkanlık ömür boyu insana katkıda bulunacak büyük bir nimettir. İşte bu okuma uhreviyetinin katkıları hayatın her boyutunda kendini gösterir.

“Şairim şair olmasına, Canım kurban şiirin gerçeğine, hasına. İçerisine insan kokusu sinmiş mısralara vurgunum, Bıçak gibi kemiğe dayansın yeter,” Bedri Rahmi EYÜBOĞLU Uzun yıllar geçse de hepimizin yüreğinin köşesinde dinmeyen acılar, unutulmayan duygular, geçmişe özlem vardır. Duyguları “Bıçak gibi kemiğe dayananların, ”İçerisine insan kokusu sinmiş” ,iklimi ve coğrafyası farklı, belki

Önsöz 1 Merhaba Sevgili Öğrenciler, Aile ilk okuldur. Ayrıca okul da bir ailedir. Eğitim-öğretim anne-baba ile başlar. İyi bir baba çocuğuna “O erkektir, her şeyi yapar.” diyemez. İyi bir anne de “Ben yapamadım, kızım bazı isteklerini yapsın” diyemez. Okulda her öğretmen, annedir, babadır. Onlar anne baba sevgisini, kokusunu öğrencilerine yansıtır.

Değerli Okul Topluluğumuz ve Sevgili Okuyucular, Bu kitap, okulumuzun renkli dünyasını ve öğrencilerimizin yaratıcılığını bir araya getiriyor. Öğrencilerimiz, hayal güçlerini kullanarak kalemlerinden akıttıkları her satırda, birer büyük yazarın yolunda ilerliyorlar. Bu kitapta yer alan hikâyeler, öğrencilerimizin kendilerini ifade etmelerine, düşüncelerini paylaşmalarına ve hayallerini gerçeğe dönüştürmelerine olanak sağlıyor. Her bir hikâye,

Bir önceki projemde tamamlanan yazılardan dem vurup, hayal güçlerini serbest bırakalım biraz da deyip “Yarım Kalan Yazılar“ kitabımızı oluşturduk. Bu yolda amacımız sadece okumak değil yazmak, düşünmek, hayal etmek, farklı dünyaları bir araya getirmekti. Gelen yorumlarda herkesin “Sonunda ne oluyor, en heyecanlı yerinde kalmış hikayeler, tamamlasa mıydınız acaba…” gibi yorumlarını

‘Kitapları seviyor musunuz? Öyleyse hayatınız boyunca mutlu olacaksınız demektir.’ Jules CHORE Saygıdeğer öğretmen arkadaşlarım, değerli velilerimiz, çok sevgili öğrencilerimiz ve siz değerli okuyucularımız; İnsan hiçbir bilgiye sahip olmadan doğar. Yaşamı boyunca birçok bilgi öğrenir. Öğrenmenin sırrı da okumaktır. Okulda olduğu kadar hayatta da başarının en önde gelen şartlarından biri yine

Öğrencilerin teknolojik araçlardan dolayı kalem kağıdı bir kenara bıraktığı, yazma yeteneğinin köreldiği, dijital çağ dediğimiz günümüzde; yapmaları gerekeni yapan, kalemin mürekkebi ve kağıdın hışırtısı ile hemhal olup bu güzel şiir çalışmasını ortaya koyan, 4/C sınıfı öğrencilerimizi kurumumuz adına tebrik ediyorum. Ufkunuzu geliştireceğini düşündüğüm bu adımın kitaplarla olan samimiyetinizi artıracağına ve

Merhaba, Ben Mustafa Mahir HİNTOĞLU Geleceğimiz için kendini eğitime adamış farklı branşlardan bir araya gelen arkadaşlarla bu eseri ortaya koyduk. Her şeyin dijitalleştiği bu zamanda kendimiz, çevremiz ve tüm okuyanlar için elimizden geldiğince bir şeyler ortaya koymaya çalışırken kimi arkadaşımız eski defterlerden bulduğu yazılarıyla kimisi günümüze dair duygu ve düşünceleriyle

Sesteş kelimeler, yazılışları aynı fakat anlamları farklı olan kelimelerdir. Öğrenciler, yazılışları aynı olduğu için, bu kelimeleri ayırt etmekte çok zorlanırlar. Kelimenin farklı anlamlarını bilmemek ise okuduklarını anlamamalarına sebep olur. Türkçe dilbilgisinde önemli bir yere sahip olan sesteş kelimeler, dilin doğru kullanımı ve anlaşılabilirliği için gereklidir. Sesteş kelimeler Türkçede çok fazla

‘’Kalem eğri dilli mürekkep siyah yüzlü, kâğıt iki yüzlü. Şimdi kalkıp arzuhalimi yazmaya kimi mahrem kılayım.’’ Yunus Emre Eğitim neferlerinin farklı şehirlerden bir araya gelerek Mürekkebimden Damlayanlar adlı kitabımızın sayfalarını sizlere sunmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu kitap, öğretmenlerin deneyimlerini, hikayelerini ve düşüncelerini bir araya getirerek, eğitim dünyasının zenginliğini ve çeşitliliğini yansıtmaktadır.