Ahmet Mithat Efendi – Şeytankaya Tılsımı

Ahmet Mithat Efendi, Osmanlı döneminin en önemli edebiyat ustalarından biridir. İki yüze yakın eser yazar, Osmanlı döneminin en uzun soluklu gazetesi olan Tercüman-ı Hakikat’i çıkarır, yabancı dildeki eserleri dilimize çevirir ve yeni yazarların yetişmesine yardımcı olur. Edebi dünyamızın tartışmasız en önemli simalarından biridir.

Ahmet Mithat Efendi kalemini toplumu eğitmek ve bilgilendirmek için kullanır. Yaşadığı dönemde halkta cereyan eden Batı özentisini tiksintiyle karşılar. Avrupa’nın teknolojik ilerlemelerini almak gerektiğini ancak ahlaki bozukluklarını da görmek gerektiğini anlatır. Yani Avrupa’nın teknolojik üstünlüğünü kabul etmekle birlikte, Osmanlı toplumunun ahlakından, dini yaşantısından ve kültüründen taviz vermesine, Batı özentisi ile hareket edilmesine ve bazı vatandaşların kendini Avrupalıdan küçük görmesine şiddetle karşı çıkar.

Ahmet Mithat Efendi “Şeytankaya Tılsımı” eserini, kaynağını söylemediği bir Fransızca hikâyeyi dilimize çevirerek yazar. Ancak eser “tıpkı çeviri” niteliği taşımaz. Mithat Efendi eserin bölümleri arasına kendi yorumlarının olduğu bölümler ekleyerek eserden ne anlaşılması gerektiğini ifade eder.

Eserde, yüksek seciyeli zannedilen Avrupa insanının önemli yerlerinde bile barbar, yobaz, sihre – cadıya inanan insanların olduğunu ifade eder. Buradan hareketle, tüm milletlerden daha medeni olduğunu iddia eden Avrupa’nın bazı bölgelerinde korkunç, inanılması güç, medeniyetle bağdaşmayacak olayların yaşandığını anlatır. Tabiri caizse Osmanlı insanına, “siz kendinizi bu medeniyetsizlerden mi daha küçük görüyorsunuz” sorusunu yöneltir. Ahmet Mithat Efendi, bu eserde olduğu gibi, hemen hemen tüm eserlerinde toplumu eğitmek ve bilgilendirmek maksadını güder.

Ahmet Mithat Efendi’nin eleştirdiği bazı davranışlar bugün de yaşanmaya devam ediyor. “Kim Milyoner Olmak İster” yarışmasının 22 Ocak 2022 tarihinde yayınlanan bölümünde, “1980’lere kadar hangi ülkedeki yetim, gayrimeşru doğmuş, ebeveyni alkolik, ayrılmış veya fakir olan çocuklar devlet tarafından bazen açık artırmada satılarak çiftliklerde zorla çalıştırılmıştır?” şeklinde bir soru sorulur. Cevap şıklarında Danimarka, Norveç, İsviçre ve Belçika yer alır. Yarışmacının soruya ilk yorumu: “Ama bunlar Avrupa ülkesi. Bana şöyle Orta Doğu, Uzak Doğu’dan cevaplar gelmiş olsaydı tamam diyecektim.” olur.

Neden? Neden Orta Doğu olsun? İşte Ahmet Mithat Efendi, 1889 yılında yayınladığı “Şeytankaya Tılsımı” eserinde biraz önceki soruya verilen yorumu ifade eder. O dönemde de insanlar Avrupa hayranıydı, kendini küçük görüyordu. Bugün de durum böyle. Bir Avrupa ülkesinde 1980’e kadar bazı çocukların açık arttırmayla satıldığına insanlar halen inanamıyor. Oysa bugünkü zenginliğini insanları sömürmekle, katletmekle elde etmiş bulunan Avrupa, aynı zamanda tarihin en bağnaz, en korkunç ve yobaz eylemlerine de sahne olmuş bir coğrafyadır. Bu konuda yazılmış “Sömürgecilik Tarihi”, “Yeryüzünün Lanetlileri”, “Tüfek, Mikrop ve Çelik” gibi çeşitli kitaplara bakabilirsiniz.

Maalesef bugün bizim coğrafyamızda da çeşitli üzücü ve bağnaz/yobaz olaylar yaşanmaktadır. Burada esas maksadım bunları görmezden gelmek olmayıp, bu tarz olayların hemen her yerde yaşanabileceğini ve Avrupa’nın sanıldığı kadar modern olmadığını, hele ki bizden asla daha fazla modern olmadığını ifade etmektir.

Ahmet Mithat Efendi’ye teşekkürlerimle…

Kitap İncele