Bu eser İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başlatmış olduğu Geleceğin Yazarları “Küçük Eller Güçlü Kalemler” projesi kapsamında okulumuz öğrencilerinin hazırlamış olduğu eserlerin birleştirilmesinden oluşmaktadır. Bu kitap daha önceki yıllara ait eserleri birleştirdiğimiz “Gönülden Damlalar” adlı eserin devamı niteliğinde olup; kitapta öğrencilerimizin duygu dünyalarında yansımaları göreceksiniz. Öğretmenlerimiz de öğrencilerimizi teşvik etmek, onlara destek olmak adına bu esere küçük katkılar sundular. Bu vesile ile ilgili projede görev alan herkese, öğrencilerimizden desteğini esirgemeyen öğretmenlerimize teşekkür ediyor, bu kitapta eserleri yer alan geleceğin yazarları öğrencilerimi tebrik ediyor, eserlerinin devamının gelmesi diliyorum.

Günümüze dair birkaç hususu da bu vesile ile paylaşmak istiyorum. “Gönülden Damlalar “adlı kitabımızın basımını 2023 yılında gerçekleştirmiştik. Öğrencilerimizin eserlerin ellerini aldıklarındaki mutluluklarına şahit olmak, onların coşkusuna ortak olmak güzel bir duyguydu. Yine aynı duygu ve heyecanla bu eserin önsözünü yazmaktan büyük mutluluk duyuyorum. İlk kitabımızın önsözünde okumanın ve yazmanın önemine değinmiş, pandemi süreci ile ortaya çıkan farklı öğrenme sitillerini, insanların yaşam tarzlarında ortaya çıkan, bilgiye erişim sürecindeki ve internetin hayatımızdaki yol açtığı değişimlerden bahsetmiştim. O günden bugüne uzun bir zaman dilimi geçmemesine rağmen insan ve doğası üzerine inanılmaz hızlı bir değişim ve dönüşüme şahitlik ediyoruz. İnternet sayesinde cep telefonlarımızın her bir ekranı dünyaya açılan birer kapıya dönüşmenin ötesinde dünyanın kendisi olmuş, sanal alem gerçek bir yaşam alanına dönüşmüştür. Değişen ve gelişen teknoloji, sanal alem ve sosyal medya platformları insanları ve insanlığı inanılmaz derece değiştirmiş, günlük hayatımıza yeni teknolojiler ve yeni kavramlar hızla girmeye başlamıştır. Bunlarda en önemlilerden birisi de yapay zekâ kavramı ve uygulamaları olmuştur. İnsan zekâsının kendi kurguladığı zekâyla mücadele eder duruma geldiğine şahitlik etmeye başladık. İnsanın duygu ve düşüncelerini, tecrübelerini, deneyimlerini aktarma için kullanılan ne kadar araç varsa, yapay zekâ ile o araçları bir tarafa bırakarak çok kısa sürede verilere ulaşılır, zengin ürünler, eserler alınır hale gelinmiştir. İnsanlar için çok zahmetli ve bir o kadar da kıymetli olan eserler artık çok kolay yapılır hale gelinmiştir. Bir konuda şiir ya da makale yazmak, tez hazırlamak mı istiyorsunuz, bir tasarım, bir çizim yapmak ya da bir görsel mi oluşturmak istiyorsunuz bunu yapay zekaya yaptırmanız sadece dakikalarınızı alabilir. Evet geldiğimiz nokta biraz ürkütücü ve biraz korkutucu. Çünkü bunları yapabilen bir yazılımın daha neler yapabileceğinin sınırı yak gibi gözüküyor.

Geldiğimiz noktada insan zekâsı yapay zekayla birlikte ne kadar ilerlerle ilerlesin insanın yaratılış fıtratının temel özelikleri olan merhamet, vicdan gibi kavramlar bir o kadar değerli ve önemli hale gelmeye başlamıştır. Birçok şey gelişiyor ve değişiyorken insanlığın temel değerlerinin yok olduğuna maalesef gözlerimizle tanıklık ediyoruz. Dünyanın gözü önünde Filistin’de Gazzeli kardeşlerimize uygulanan soykırım, Doğu Türkistan’da kardeşlerimize uygulanan zulümler artık dayanılmaz bir noktaya gelmiş, dünyanın birçok farklı noktasında açlık, susuzluk, kıtlık ve bunlara bağlı ölümler kol gezer olmuştur. Sözüm ona insan hakları savunucularının, demokrasi beşiği diye lanse edilen ülkelerin ve sözde Müslüman devletlerin, mazlumların arşa çıkan sesi karşısındaki sessizliği aslında insanlığın geldiği noktayı özetler niteliktedir. Peki bu durumlar karşısında bizler ne yapıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti ecdadının izinden giderek her zaman olduğu gibi mazlumların ve mağdurların yanında olmaya devam etmekte; uluslararası her platformda kimsesizlerin kimsesi, sessiz çoğunluğun gür sesi olmaya devam etmektedir. Bizler de karınca misali safımızın belli olması adına Siyonist ürünlerine karşı boykot uygulayarak, yapılan toplantı ve gösterilerle sesimizi duyurmaya ve dualarımızla kardeşlerimizin yanında olmaya çalışıyoruz. Son günlerin en güzel sözüyle son vermek istiyorum. “Çocuklar uyurken sessiz kalınır, çoklar öldürülürken değil”. Çocukların, kadınların, masumların kısacası insanlığın öldürülmediği bir dünya temennisiyle…

Sadettin ÇINAR

Aliağa, 2025

Bu Kitapta Yer Alan Kalemlerimiz

Gülçin ÇAKIR

Gamze ÇALIŞKAN

Mesude DOĞAN

Ve Kıymetli Öğrencilerimiz

Yayın Tarihi	2025-06-30
Baskı Sayısı	1. Baskı
Dil	Türkçe
Sayfa Sayısı	58
Cilt Tipi	Amerikan Cilt
Kâğıt Cinsi	70 gr Enzo
Boyut	13,5 x 21 cm
Tür	Çocuk Edebiyatı

Kitabımızın İlk Sayfalarını Aşağıdaki Dosyadan Okuyabilirsiniz