Muhammet Çalık – Yazım Ve Kurallar

Bu eserimde de bir önceki kitabımda olduğu gibi Türkçe derslerinde sorun haline gelen bir konuya değinmek istedim. Son yıllarda teknolojinin gelişmesi ile insanların yazı kabiliyetleri gittikçe azalmakta ve artık kendileri yerine yapay zekânın düşünmesini istemektedirler. Birçok yazıyı, raporu, ödevi, eseri yapay zekâ ve teknoloji ile oluşturmaktadırlar. Tabi ki gelişen teknoloji edebiyata da eğitime de girmelidir. Yalnız bunu yaparken kendi fikrimizi ve gücümüzü, duygularımız ve düşüncelerimizi es geçemeyiz. İnsan kendi hislerini yazdığına veya oluşturduğu bir esere eklemezse okuyucu yazarın duygularını ve samimiyetini yakalayamaz. Büyük eserler ve yazarları günümüze kadar ulaştıran ve o eserleri ölümsüz yapan yazarlarının zihin dünyasıdır. Okuyucuya ulaşan gerçekliğidir. Bu konuda farklı fikirler olmakla birlikte Dostoyevski, Dante, Kafka, Goethe, Shekespeare, Ahmet Hamdi Tampınar, Nazım Hikmet, Mehmet Akif Ersoy ve sayamayacağımız yüzlerce ölümsüz yazar ve şairi günümüze ulaştıran şey aslında onların duygularını ifade şeklidir. Büyük yazarlar kurdukları cümleler ile ölümsüz olurken bizlere de yol açarlar. İyi bir okuyan olmak günümüzde yetmiyor. İyi bir anlatıcı, iyi bir yazan da olmak gerekiyor bazen. Bu sebeple yazıya gereken önemi vermeli ve yazmayı kurallarıyla öğrenmeliyiz. Öğretmen olduğum için önümüze yüzlerce çeşit yazı geliyor. Bu yazıların hepsi kendi karakterine bürünmüş. Alışkın olmayan bir insan için okunması imkânsız yazılar şekline dönüşmüş. Eskiden doktorlarla yazıları konusunda dalga geçerlerdi. Şimdi o doktorlar kendi yazıları için “Bizim yazılarımız artık gereken değeri görüyor.” yorumu yapıyor. O kadar ki bazen öğrenciler, sınav kâğıtlarına itiraz ediyor ve yanlışlarını görmek istiyor. Kâğıdı verdiğimde “Ben buraya ne yazmışım hocam, okuyamıyorum.” diyenler de oluyor. Yazı içeriğinde gereken önemi vermediklerinde cümle başında, cümle ortasında ve cümle sonunda alakasız şekilde büyük harf kullanıyorlar. “Bunu neden burada kullandın?” diye sorduğumda, “Güzel görülüyor.” diyen bile oluyor. Oysa büyük harf kural işidir. Kuralına uymayan şekilde kullanılmaz. Bunun gibi nice yanlış örnekler yazıları ele geçirmiş. Bunu bir yerden düzeltmek, kötü ve yanlış yazma alışkanlığından kurtulmak gerek. Bu eserle o amaca bir nebze olsun katkı sunmaya çalışacağım.

Yazım kuralı, bir dilin ortak şekilde kullanılmasını sağlayan, farklı söyleyiş ve yazışları engelleyip standart hale getiren, yanlış anlaşılmaları yok eden ortak kullanım şeklidir. O ülke eğitim sistemi içinde de öğretilir. Eğer bir dilde herkes kendi söyleyişini oluştursaydı karşımıza çok farklı, yanlış, trajikomik yazımlar çıkardı. Buna bir sınav sorumla örnek vereyim: Bir gün yaptığım dinleme sınavında sorduğum soru şuydu: “Mimar Sinan’ın metinde geçen ismi nedir?” Aldığım cevaplarla isim dağarcığım baya gelişmişti:

“Abdullennan, Abdullemman, Abdulmevlan, Abdulmevlam, Abdullaym, Abdurreryman, Abdurrahman, Abdurmerran, Abdulmellan…” (Sinan Bin Abdulmennan)

Bu sebeple ortak kurallar çerçevesinde yazmaya özen göstermeli, asgari şekilde yazım kurallarını öğrenmeliyiz.

Eserin oluşması vesilesi ile eğitim hayatım boyunca destek olan değerli annem Ayşe ÇALIK’a, babam Hasan ÇALIK’a ve sevgili eşim Seval ÇALIK’a teşekkürlerimi sunuyorum.

Eserin oluşum aşamasında bilgiler tatamen Türk Dil Kurumu Yazım Kılavuzu kaynak alınarak oluşturulmuştur. Bilgiler zaman içinde değişim gösterebilir. 2023 yılı basımı olan yazım kılavuzu bilgilerine göre düzenlenmiş ve örnekler buradaki kurallar ve kullanıma göre oluşturulmuştur.

Muhammet ÇALIK

Yayın Tarihi2025-06-12
Baskı Sayısı1. Baskı
DilTürkçe
Sayfa Sayısı145
Cilt TipiAmerikan Cilt
Kâğıt Cinsi70 gr Enzo
Boyut13,5 x 21 cm
TürEğitim

Kitap İncele