Sahaf M. Seyyid – Dört Derviş Hikâyesi

Zühd ve takva ile derviş yolculuğu halk edebiyatımızda önemli bir yere sahiptir. Çeşitli şeylerle sınanan dervişlerin ahlak ve iman yolculuğu, nefis terbiyesi ameliyesi birçok kitapta işlenerek insanlara örnek oluşturur. Dünya hayatının süslü nefsani yanlarından sıyrılıp ahret hayatının gerçeklerine yönelik bir hayat yaşamanın yolları bu eserlerle insanlara anlatılır.

Halk edebiyatımız içerisinde değerlendirilemeyecek olan ancak bizim bu konudaki eserlerimize benzerlik taşıyan “Dört Derviş Hikâyesi”, eserinin orijinal dili Farsça. Eser 1890 yılında Sahaf M. Seyyid tarafından dilimize tercüme edilmiştir.

Birçok hata barındıran bu tercüme ve eserin orijinal Farsça metni Selma Günaydın tarafından incelenmiş ve eser Büyüyenay Yayınları bünyesinde yeniden yayınlanmış. Bu da çeviri eserlerin zaman zaman yeniden incelenmesinin önemini göstermektedir.

Eserde dünya hayatının meşgalelerini terk ederek Allah’ı tanıma ve bilme arayışına yönelen dört dervişin hikâyesi anlatılır. Dervişlerin her biri farklı şekillerde sınanır ve günün birinde bir şekilde Sultan Mahmud’un huzurunda bir araya gelirler. Bu dervişlerin hikâyelerini kendilerinden dinleyen Sultan Mahmud, bir ibret vesikası olması düşüncesiyle dervişlerin hayatlarını kaleme aldırır. Ve böylece dervişlerin hayat hikâyeleri günümüze kadar ulaşır.

Dün hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Asıl olan ahret hayatıdır. Bize bunları anlatan eserler bu bakımdan önemlidir.

Kitap İncele