Şuan bir kitap özeti yazmaktan öte, acı bir hatırayı not ediyor olmanın hüznünü yaşıyorum. Şüphesiz ki Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin şehit edilmesi, İslamiyet’teki en büyük vakıalardan biridir. Peygamber (sav) torununa reva görülen zulümleri okurken sinirden küplere bindiğim de oldu, hüngür hüngür ağladığım da. Bu mesele, birçokları tarafından, ümmetin parçalanması amacıyla öteye beriye çekiştirilen bir mesele olmuştur.
Özde ise, imametin babadan oğla şeklinde değil, en hayırlı olana verilmesi için yürütülen bir mücadeledir. İslam’da, bu ve buna benzer hadiselerle ikilik çıkarmak isteyenlere verilebilecek en güzel cevap Allah’ı bir, Peygamberi bir, kıblesi bir insanlar iken ayrışmaya, ufalanmaya gerek olmadığıdır. Birlik ve dirlik içerisinde hareket etmek elzemdir. Bugün İslam beldelerinin büyük bir kısmı ateşler içinde yanıyor. Düşünülmesi gereken tek mesele budur. İhtilafa sebep olacak birkaç mesele ve olayla uğraşmak yerine, ittihat meydana getirecek binlerce durum göz, akıl ve mantık önünde bulundurulmalı, buna göre hareket edilmelidir.